İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Miras, Beşiktaş’ın tarihi dokusunu korumak ve kent hafızasını yaşatmak adına önemli restorasyon çalışmalarına başladı. Çalışmalar kapsamında Çırağan Caddesi Beşiktaş tarafında yer alan set duvar, Çırağan Sarayı Geçidi ve Kuruçeşme’deki Kadın Efendi Çeşmesi yenileniyor.
Uzun yıllardır akmayan ve bakımsız halde bulunan Kadın Efendi Çeşmesi, geçmişte bölge halkı için önemli bir su kaynağı olmasının yanı sıra kültürel mirasımızın da bir parçasıydı. Daha önce birçok kez dile getirdiğimiz Çeşme’nin Restorasyonla birlikte tekrar işler hale gelmesi, hem tarihi değerlerin korunması hem de bölgenin estetik yapısının güçlendirilmesi açısından önemli bir adım olacak.
Öte yandan, sıkça şikayet edilen ve medyaya haber olan Çırağan Seti Duvarı, çökme tehlikesi nedeniyle yaya ve araç trafiğini tehdit ediyordu. Bu duvarın onarılması, bölgenin güvenliğini artıracak ve aynı zamanda kent estetiğine katkı sağlayacaktır.
Çırağan Sarayı Geçidi ise özellikle gençlerin ve yeni evlenen çiftlerin fotoğraf çektirdiği, turistlerin uğrak noktalarından biri. Ancak duvarlardaki dökülmeler ve yazılar, bu özel mekanın tarihi kimliğini olumsuz etkiliyordu. Yapılan restorasyon çalışmalarıyla geçit, tarihi ve sanatsal değerine yakışır bir görünüme kavuşacak.
Restorasyon Süreci Şeffaf Yürütülmeli ve Katılımcı Olmalı
Bu tür projeler yalnızca fiziksel yenileme değil, aynı zamanda kültürel mirasın korunması, toplum bilincinin artırılması, kent hafızası ve değerlerinin hatırlatılması, kent estetiğinin güçlendirilmesi amacı da taşırlar. Bu sebeple restorasyon sürecinin şeffaf yürütülmesi büyük önem taşıyor. Çalışmaların hangi yöntemlerle yapıldığı, kullanılan malzemelerin tarihi dokuyla ne kadar uyumlu olduğu ve sürecin ne kadar süreceği konusunda Beşiktaşlıların bilgilendirilmesi gerekmektedir.
Dahası, Beşiktaş’ın tarihi dokusunu koruma sürecine kentin tarihini bilen mimar ve mühendisler, sanatçılar ve yerel halk da dahil edilmelidir. Bu tür projelerde yerel halkın görüşlerinin alınması, sürecin daha sağlıklı, katılımcı ve kapsayıcı bakışla ilerlemesini sağlar. Ayrıca sanatçılar ve akademisyenler, restorasyonun yalnızca bir yenileme değil, aynı zamanda bir kültürel yaşatma projesi olması için katkıda bulunabilecekleri göz ardı edilmemelidir.
Beşiktaş’ın tarihini ve kültürel kimliğini koruma adına daha kapsamlı bir strateji geliştirilmesi gerekiyor. Sadece belirli yapıları restore etmek yerine, ilçenin geneline yayılan bir koruma politikası oluşturulmalı. Tarihi çeşmelerin yeniden işler hale getirilmesi, korunmaya muhtaç yapıların aslına uygun restore edilmesi ve kentin kültürel belleğinin geleceğe taşınması için daha kapsamlı projeler üretilmelidir.
Beşiktaş’ın tarihini ve kültürel kimliğini koruma adına yapılan çalışmaları olumlu buluyoruz. Ancak, kent yönetiminde ve kültürel mirasın korunmasında eski kalıplar yerine, daha katılımcı ve şeffaf bir paradigma oluşturulması gerektiğini savunuyor ve süreci yakından takip etmeye devam edeceğimizi vurguluyoruz.
Kentbilimci / Akıllı Şehirler ve Sürdürülebilir Şehirler Uzmanı,